Close
Gazetecilerin dijital cihazlarına el konulması: Sekiz yıl oldu, halen daha geri vermediler

Gazetecilerin dijital cihazlarına el konulması: Sekiz yıl oldu, halen daha geri vermediler

Gazeteci Tunca Öğreten’e 3,5 yıl sonra dijital cihazları geri verildi. Gazeteci Zeynep Kuray’a ise sekiz yıldır alınan cihazları iade edilmedi. Gazeteci Yıldız Tar ise çıkar çıkmaz ilk işinin, borca girerek telefon ve bilgisayar almak olduğunu söyledi. Avukat Özgür Urfa, ‘Dijital delillerin hemen o anda imajı alınabiliyor ama bu yöntem bilinçli olarak tercih edilmiyor’ dedi.

Filiz Gazi

Türkiye’de gözaltına alınan gazetecilere yönelik yaygın uygulamalardan biri, dijital ekipmanlara el konulması.

Gazeteciler için bilgisayar, telefon ve fotoğraf makinesi yalnızca birer araç değil; mesleki hafızanın, kaynakların, notların ve tanıklıkların da taşıyıcısı.

Bu yüzden temel iş araçlarına uzun süre boyunca erişilememesi, yalnızca kişisel bir mağduriyet değil, aynı zamanda gazetecilik faaliyetinin sürekliliği açısından da ciddi bir engel oluşturuyor.

Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, dijital materyallerin imajı alınarak asıl cihazların kısa sürede iade edilmesi mümkün. Uygulamada ise bu yöntem bilinçli bir biçimde tercih edilmiyor.

Hukukçulara göre bu durum, ifade ve basın özgürlüğüyle ilgili daha geniş bir soruna işaret ediyor: Devletin, gazetecilerin kaynaklarına erişim sağlamak amacıyla dijital materyalleri elinde tutması. Görüştüğüm gazeteciler, bu uygulamanın yalnızca bir “delil toplama” süreci değil, aynı zamanda mesleki faaliyetin hedef alınması anlamına geldiğini belirtti.

Ayrıca el konulan cihazlar önce Emniyet’in sonra Adliye’nin emanetinde tutuluyor. Bu süre zarfında zarar gördüklerini, eskitildiklerini de söylemek mümkün.

TUNCA ÖĞRETEN: BÜTÜN DİJİTAL EŞYALARIM 3,5 YIL SONRA GERİ VERİLDİ

Gazeteci Tunca Öğreten, Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın e-maillerinin sızdırılmasına yönelik bir soruşturma kapsamında 25 Aralık 2016 günü sabahın erken saatlerinde evine yapılan bir polis baskınında gözaltına alındı.

Onunla birlikte gözaltına alınan altı gazeteci 24 gün boyunca gözaltında tutuldu. İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği Tunca Öğreten, DİHA haber müdürü Ömer Çelik ve BirGün gazetesi çalışanı Mahir Kanaat’in “Terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla tutuklanmasına hükmetti.

Öğreten, 13 ay cezaevinde kaldı. Eşyaları ise tutuklandıktan 3,5 yıl sonra geri verildi.

Öğreten, “Benim bilgisayar, iPad ve telefonum ve sevgilim Minez’in bilgisayarını ve iPad’i aldılar. 3, 5 yıl sonra geri verdiler” diye anlatıyor.

Öğreten, geri verilen dijital eşyaları tekrar kullanmamayı tercih etti ki bütün görüştüğüm gazeteciler iade edilen cihazları ‘güvenlik’ gerekçesiyle kullanmayacaklarını ifade ettiler.

Öğreten de “Güvenemediğim için hepsini sattım. Hırpalanmışlardı ama kullanılabilirlerdi” diyor.

Öğreten, kullandığı cihazların arşivini internet ortamında tuttuğu için nispeten şanslı olduğunu ifade ediyor.

Dijital eşyalarına el konulma sebebini ise şöyle açıklıyor:

“Haber kaynaklarım didiklenmedi aslında. Haber de haber kaynaklarım da umurlarında değildi. Terör örgütleri ile iltisakımı ‘kanıtlayabilmek’ ya da buna dair delil yaratabilmek için uğraştılar. Ama 15 Temmuz sonrası tüm bürokrasi ve yargıda şakül o denli kaymıştı ki, sonra delile gerek olmadığına karar verdiler ve delil aramayı bıraktılar.”

YILDIZ TAR: İLK YAPTIĞIM ŞEY BORCA GİRİP BİR TELEFON VE BİLGİSAYAR ALMAK OLDU

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Yıldız Tar, 18 Şubat 2025’te polis baskınıyla gözaltına alınıp, 21 Şubat’ta tutuklandı. Tar, 101 gün boyuncu tutuklu kaldı.

Tar, temel gazetecilik malzemelerine el konulmasının ekonomik zorluğuna dikkat çekiyor:

“18 Şubat’ta polisler eve geldiğinde telefonuma da bilgisayarıma da el koydular. Şu an tutuksuz yargılanıyorum. Dışarıya çıktım ama bilgisayar telefonumu almam mümkün olmadı. Avukatların tahminine göre aylarca geri almam mümkün olmayacak. Şimdilerde her şey inanılmaz pahalı ve bu durum maddi olarak da çok zorlayan bir şey. Çünkü 3, 5 ay tutuklu kaldım ve herhangi bir şekilde para kazanamadım. Çıktım tekrardan çalışmaya başladım. İlk yaptığım şey borca girip bir telefon ve bilgisayar almak oldu. Çünkü mesleğimiz açısından hem telefon hem bilgisayar çok önemli, onlar olmadan hiçbir şey yapabilmemiz mümkün değil.”

Tar’ın bir diğer dikkat çektiği husus, gazetecilerin telefonlarının incelenirken başka insanların da hayatlarına ilişkin bilgilere ulaşıldığı:

“Tekrar geri aldığımda da güvenli bir şekilde kullanabileceğimi düşünmüyorum açıkçası. Aynı zamanda yıpranmış bir şekilde verme ihtimalleri de var. Telefonumda röportaj yaptığım kişilerle ses kayıtları, yine görüştüğüm kişilerle olan yazışmalarımın bir kısmı hem telefonumda hem bilgisayarımda duruyordu. Bunlar görüştüğüm kişilerin hayatları açısından da sorun bir yaratabilir. Şu an kestiremiyorum tabi ama suçlamaya söz konusu olan dosya kapsamında bir incelemeyi de aşan, bütün bir gazetecinin haber kaynaklarıyla ilişkisini didik didik eden bir mesele bu.”

ZEYNEP KURAY: BERAAT ETMEME RAĞMEN NE MAKİNEM NE BİLGİSAYARIM NE TELEFONUM VERİLDİ

Gazeteci, foto muhabiri Zeynep Kuray ise bilgisayar, telefon ve fotoğraf makinesinin iki kez alındığını, her iki dosyadan da beraat etmiş olmasına rağmen sekiz yıldır dijital eşyalarının geri verilmediğini şu sözlerle anlatıyor:

“2017’de telefonumu, bilgisayarımı ve fotoğraf makinemi aldılar. Sekiz yıl oldu, halen daha vermiş değiller. Savcı kararı olmadan gelip, eşyalarıma el koydular. 24 saat gözaltında tutuldum. Ertesi gün Vatan Emniyet’e götürüldüğümde basın savcısı bana ‘Zeynep seni ne zaman aldılar?’ diye sormuştu. 2017’deki davadan yeni beraat ettim.

2018’de tekrar alındı eşyalarım. Bu dosyadan beraat edeli beş ay oldu. Siyasetçi Leyla Güven açlık grevindeyken Mısır Çarşısı’nda bir eylemi takip ederken etrafımız sarıldı. Dört gün sonra adli kontrolle bırakıldıktan sonra elektronik eşyalarıma el konulduğunu öğrendim. Kavga ede ede çıktım oradan. Telefonum, bilgisayarım en kötüsü fotoğraf makineme el koydular. En kötüsü, çünkü pahalı. Onlar artık gelse bile kullanılmaz diye düşünüyorum. Çıkınca satacağım onları mecbur, yapacak bir şey yok ama çok üzüldüm yani.”

KURAY: ARKADAŞLAR YARDIM ETTİ

Kuray, dayanışmayla işine devam edebildiğini paylaşıyor:

“2017’de kullanmadığı bilgisayar ve telefonu bana veren Fatoş Erdoğan’dı. 2018’de ikinci kez bilgisayarım alındığında mecburen ikinci el almak zorunda kaldım. Fotoğraf makinesi için Bülent (Foto muhabir Bülent Kılınç) bana yardım etti. ‘Zeyno seni makinesiz bırakmayacağım, merak etme’ dedi. Bu dayanışmayla çalışmaya devam ettim.

2018’de davayı 2911’den açtılar. (Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu) Sen bundan makineme nasıl el koyuyorsun? Bu bir ceza biçimi. Çalışmamamız için ellerinden geleni yapıyorlar. Baktılar ne yaparlarsa yapsınlar biz mesleğe devam ediyoruz, bu defa maddi olarak çökertmeye çalıştılar.” 

ÖZGÜR URFA: İMAJ ALINIP, EŞYALAR HIZLI BİR ŞEKİLDE GERİ VERİLEBİLİR

Avukat Özgür Urfa, dijital delillere el konulmasının kanunlarda istisna olarak tanımlandığına dikkat çekerek şunları söylüyor:

Bir soruşturma kapsamında suçlamayla ilgili delillere başka türlü ulaşma imkânı olmadığı hallerde ve suçla doğrudan bağlantılı olması durumlarında kişilerin dijital materyallerine el konulması hukuken imkân dahilinde.

Ancak uygulamada ise ne başka türlü delil elde etme imkanına bakılmakta ne de dijitallerin suçla bağlantısı olup olmadığına. Hakkında herhangi bir soruşturma açıldığında otomatik olarak kişilerin telefon, bilgisayar ve her türlü dijitallerine el konulmakta.

Buna ilişkin usul bellidir. Dijital delillerin hemen o anda evde veya işyerinde bulunduğu yerde imajının alınması, teknik imkânsızlık varsa emniyete götürülerek orda imajının derhal alınması gerekir.

Mevcut soruşturma ve davalarda ise bazen yıllarca imaj alma işlemi yapılmıyor, bazen de yıllarca süren yargılamanın sonuna değin mahkemelerce buna ilişkin karar verilmiyor.”

Urfa, teknolojinin bu denli geliştiği ve devlet kurumlarının da bu imkanlara sahip olduğu bir dönemde imaj alma işlemlerinin usulsüz şekilde geciktirilmesinin bilinçli bir cezalandırma yöntemi olduğuna vurgu yapıyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Close