Türkiye’de gündem o kadar hızlı değişiyor ki, Saraçhane’de gözaltına alınan gençler artık konuşulmuyor. İlk günlerde ülke çapında konuşulan eylemler, sıcak haberlerin arasında artık aynı yoğunlukta yer bulamıyor. Yaşları 18 ile 23 arasında değişen bu gençlerden 4’ü Metris Cezaevi’nde, 9’u ise Silivri Cezaevi’nde tutuluyor. 1 Mayıs öncesi yapılan şafak operasyonunda gözaltına alınan üniversite öğrencisi Arda Karademir ise bugün itibariyle 103 gündür ev hapsinde.
Filiz Gazi
1 Temmuz’da, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının 100’üncü günü için Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP), Saraçhane’de düzenlediği mitingin ardından polis, Bozdoğan Kemeri’ne yürümek isteyen gençlere sert şekilde müdahale etti; ters kelepçe ile gözaltılar yapıldı, yoğun biber gazı kullanıldı. O gece gözaltına alınanlar gençler arasından 13’ü tutuklandı. Yaşları 18 ile 23 arasında değişen bu gençlerden 4’ü Metris Cezaevi’nde, 9’u ise Silivri Cezaevi’nde tutuluyor. Haklarında somut delil yok, yalnızca polis tutanakları var.
AVUKAT BÜTÜN: “VİDEO KAYDI BİLE YOK.”
Avukat Kerim Bütün, dava süreçleri hakkında şu bilgileri verdi:
“35 sanık var, 13’ü tutuklu. Bu 13 genç iki ayrı davadan yargılanıyor. Tamamı 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten yargılanıyor. Bu davanın duruşması 3 Eylül’de görülecek.
Ayrıca 7 sanıklı bir dava daha var; bu da ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla açıldı. Onun duruşması 12 Eylül’de.
Tutuklu gençler en az 12 Eylül’e kadar içerde kalacaklar, çıkma ihtimalleri görünmüyor. Tüm itirazlarımız reddedildi. Tutuklanma gerekçelerine dair elde yalnızca polis tutanakları var; video kaydı dahil başka hiçbir delil bulunmuyor.”

EV HAPSİNDEKİ ÖĞRENCİ: SUÇLU BULUNUP DELİL YARATILIYOR
Kamuoyunun gündeminden düşen tutuklulardan biri de 21 yaşındaki Galatasaray Üniversitesi İşletme Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Arda Karademir. Karademir, bugün itibariyle 103 gündür ev hapsinde.
Hakkında, Maraş merkezli depremler sonrası yaptığı bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlaması bulunuyor.
1 Mayıs öncesi yapılan bir şafak operasyonuyla kaldığı yurttan gözaltına alınan Karademir, tutuklanmasına dayanak gösterilen paylaşımın bahane olduğu, gençlik eylemlerinin tehdit olarak görülmesinden dolayı içerde tutulduğunu ifade ediyor:
“Hatay depreminden iki gün sonra, sorumluların hesap vermesi gerektiğini belirttiğim bir paylaşım yaptım. İçinde hakaret bile yoktu. Zaten ben bununla alakalı ev hapsinde olduğumu düşünmüyorum ama buna dayanarak dava açtılar. 19 Mart sürecinden itibaren öğrencilerin eylemlerinin görünürlüğünü tehdit olarak algıladılar. Çünkü 1 Mayıs’tan bir gün önce yapılan bir operasyonla alındım. Her sene 1 Mayıs öncesi operasyon olur, insanlar 1 Mayıs’a katılmasın, korksun diye.
Hukukta delilden suçluya gidilir; bizde ise önce suçlu bulunuyor, sonra delil yaratılmaya çalışılıyor. Yaptıklarımız o kadar temiz şeyler ki, üç sene önce depremden sonra sitemimizi dile getirdiğimiz ve içinde hakaret bile olmayan gönderimleri bulup, oradan hakaret davası açıyorlar.”
KARADEMİR: MESELE UNUTULMA DEĞİL, TUTUKLAMALAR NORMALLEŞTİ
Karademir, sınavlara 1,5 ay giremediğini, hocalarının çabasıyla online olarak sınavlarını tamamlayabildiğini anlattı. Ev hapsinin yarattığı psikolojik etkileri ise şöyle dile getirdi:
“Ailem Ayvalık’ta yaşıyor, burada yurtta kalıyordum. Ev hapsi netleştikten sonra dayımın yanına yerleştim. Şu aralar günlerin benim için bir önemi yok, kısmen zaman kavramını yitirdim.
Evimi artık bir ev değil, hapishane olarak görmeye başladım. Bu, çıktıktan sonra da evde rahat hissetmememe neden olacak. Arkadaşlarım ve ailemin desteği en büyük güç kaynağım oldu. Sıra arkadaşlarım asla yalnız bırakmıyor. Çünkü farkındayız; bugün benim başıma gelen, yarın başkasının da başına gelebilir.”
Karademir, unutulmadığını düşünse de cezaevindeki gençlerin yazdığı mektuplardan onların yalnızlık duygusunu daha yoğun yaşadığını anlatıyor:
“Unutulduğumu düşünmüyorum çünkü sürekli insanlarla görüşme halindeyim. Mektuplarından anladığım kadarıyla, cezaevindeki arkadaşlar bunu daha çok hissediyorlar.
Yaz geldi, öğrenciler evlerine, memleketlerine döndü. Sorun insanların tatil yapması değil; bu tutuklamaların normalleştirilmesi.”
1 MAYIS’TA PANKART ASTIĞI İÇİN EV HAPSİNE ALINAN ÖĞRENCİ
İstanbul Üniversitesi’nde okuyan Ceren Geloğlu, 1 Mayıs’ta Kadıköy’e pankart astığı gerekçesiyle 15 Mayıs’ta ev hapsine alınmış, 21 Haziran’da ev hapsi kaldırılmıştı.
