Susuz bırakıldığı için hastaneye kaldırılan askerin babası bugüne kadar kendilerini kimsenin aramadığını söyledi: “Ölüyü güneşin altına koysan yanar, o hale gelmişler. Çocuklar aileyi bile tanıyamaz durumdaydı, o kadar psikolojileri bozulmuş. Başçavuşu açığa aldılar; açığa alma tatil demek, üç ay sonra görevine geri döner.”
Filiz Gazi
Hatay İskenderun’da zorunlu askerlik yapan Hayrullah Halit Karaman ve Semih Erdoğan, 25 Temmuz 2025’te askeriyede gördükleri ağır ceza sonucu öldü. (Resmi kaynaklarda askerlerin yaş bilgisi yer almıyor.) İlk otopsi raporu, ölüm nedenini “aşırı sıvı kaybına bağlı çoklu organ yetmezliği” olarak açıkladı.
Milli Savunma Bakanlığı, ertesi gün yaptığı açıklamada, İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı’nda yedi askerin yüksek ateş şikayetiyle hastaneye kaldırıldığını, muhafız er Karaman ve ikmal er Erdoğan’ın kurtarılamadığını duyurdu. Aynı olayda beş asker de hastaneye yatırıldı.
BABA KESKİN: ÇOCUKLAR AİLEYİ BİLE TANIYAMAZ DURUMDAYDI
Hastaneden taburcu olan askerlerden biri olan Mustafa Keskin’in babası Ünal Keskin’i aradım. Devlet erkanından kendilerini arayan olup olmadığını sordum. Şunları söyledi:
“Kimse arayıp sormadı. Hiç hiç… Üstünü mü kapatıyorlar, bilmiyorum ne olacak, ne oldu? Diğer askerlerin aileleri ile iş birliği yapıyım, ne yapmamız gerekir diyorum. Onlardan da ses soluk yok. Korkuyorlar mı bilmiyorum. Ben de sustum.
Çocuklar aileyi bile tanıyamaz duruma gelmişler, o kadar psikolojileri bozulmuş. O derece dengeyi kaybettiler ki, felaket! Bir tane kıdemli başçavuş ceza vermiş bunlara, güneşin altında tutmuş, yaklaşık 4 saat. Ölüyü güneşin altına koysan yanar, o hale gelmişler. Su içmelerine bile izin verilmemiş.
Hastanede kendi imkanlarımla kaldım. Sadece partililer geldi, onun dışında kimse gelmedi. Başçavuşu açığa almışlar. Açığa alma tatil demek, üç ay sonra tekrar görevine başlar.”
YANKI BAĞCIOĞLU: İŞ KONTROLDEN ÇIKINCA AMBULANS ÇAĞRILDI
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda emekli Tümamiral Yankı Bağcıoğlu, 30 Temmuz’da İskenderun Devlet Hastanesi’nde tedavisi süren askerleri ziyaret etmiş ve tabloyu şöyle özetlemişti:
“Askerlerden ve ailelerden aldığım bilgi şu: İki veya üç asker birlikten firar ediyor. İkisi yakalanmış sonrasında. Bir astsubay başçavuş ceza vererek birinci tabur birinci bölüğü dört saat güneş altında tutuyor. Su içmeleri engelleniyor, kısıtlanıyor. Sonra bayılmalar başlıyor. Oturtmuşlar bir yere, iş kontrolden çıkınca ambulans çağrılıyor. Zehirlenme yok.”
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), muhafız er Hayrullah Halit Karaman ve ikmal er Semih Erdoğan’ın aşırı sıvı kaybına bağlı sodyum düşüklüğü nedeniyle çoklu organ yetmezliği sonucu hayatını kaybettiğini açıkladı.
ÖZGÜR CEYLAN: ALAY KOMUTANLIĞINDA DOKTOR YOKTU
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan da Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği soru önergesinde şu soruları yöneltti:
-Firar eden askerler nedeniyle tüm birliğin ceza olarak güneş altında uzun süre bekletildiği doğru mu?
-Askerlerin su içmesi engellendi mi?
-Alay Komutanlığı’nda doktor bulunmadığı, müdahalenin hemşire ve ambulans şoförü tarafından yapıldığı iddiası doğru mu?
-Bir erin sağlık raporunun görevli astsubay tarafından yırtıldığı, bir başka erin su şişesinin tekmelendiği iddiası doğru mu?
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, iki askerin ölümüne ilişkin, “İdari tahkikat devam etmektedir. Meydana gelen olayla ilgili söz konusu birliğin tüm faaliyetleri son bir haftayı içerecek şekilde detaylı olarak incelenmektedir. Şu an için Adli Tıp’tan gelecek sonuçlar beklenmektedir. Sonuçlar kamuoyu ile paylaşılacaktır.” açıklamasında bulunmuştu.
İkmal Er Semih Erdoğan’ın cenazesi, Giresun Bulancak Devlet Hastanesi morgundan alınarak Sarayburnu Camisi’ne getirildi. Erdoğan, Kuşluhan Köyü’ndeki aile mezarlığında toprağa verildi.

Muhafız Er Hayrullah Halit Karaman ise İstanbul, Ataköy 5. Kısım Ömer Duruk Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Edirnekapı Şehitliği’nde defnedildi. Karaman’ın cenaze törenine ailesi, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nuri Aslan katıldı.

İki askerin ölümü Yeni Şafak Gazetesi’nde “Hatay İskenderun’da temel askerlik eğitimi sırasında rahatsızlanarak şehit düşen 29 yaşındaki er Hayrullah Halit Kahraman’ın İstanbul Arnavutköy İlçesi’nde bulunan baba ocağına acı haber ulaştı. Şehidin evinin bulunduğu sokağa Türk bayrakları donatıldı” sözleriyle verildi.

Ama ortada inkâr edilemeyecek çıplak bir gerçek var: Türkiye Cumhuriyeti ordusunun kışlasında, emir-komuta zinciri altında, Hatay’ın kavurucu sıcağı altında temel eğitim gören askerlere, “askeri disiplin adı” altında işkence yapıldı. Ve bu işkence, iki gencin ölümüne neden oldu.
